Ubiquitous Assimilation Nedir?

 

Ubiquitous assimilation, iki kelime ile yazılabilmesine karşın çok derin bir anlama sahiptir. 3 gün önce bu kavramla karşılaşana kadar ben de bilmiyordum. Peki tam olarak ne anlama geliyor? Bunun için oluştuğu iki kelimeye bakmamız gerek.

Ubiquitous: Her zaman, her yerde var olmak anlamına gelmektedir. Kelimenin orijini latincedir ve "her yer" anlamına gelen "ubique"dir.

Assimilation: Özümsemek anlamına gelmektedir. Düşünsel anlamda kullanılır. Bir fikrin zihninize girmesine izin vermek ve onu tamamen kabullenmek demektir. Latincedeki  "assimilationem" (benzerlik) kelimesinden gelmektedir.

Peki öyleyse, Ubiquitous Assimilation ne anlama gelir?

Kısaca "Her zaman, her yerde her şeyi özümsemek." diyebiliriz.

Hayallerinizi başkası veriyorsa, herhangi bir şeyi nasıl hayal edebilirisiniz? George Orwell'in ünlü 1984 romanında geçen bir terim vardır. Doublethink! Bu terim aynı anda iki zıt inanışı benimsemek anlamına gelir. Bir şeyin hem doğru hem de yanlış olduğunu düşünmek gibi.

Diğer bir deyişle, "Doğru olmadığını bildiğiniz halde yalanlara kasten inanmak." Günlük hayattan örnek vericek olursak:

-Benim mutlu olmak için güzel/yakışıklı/zengin/popüler olmam gerek.
 -Güzel olmak için estetik yaptırmam gerek.
-Zayıf olmam, ünlü olmam, şık olmam lazım.

Hayatınız boyunca, her gün, 24 saat medya, internet, hükümet ve toplum tarafından düşünce bombardımanına maruz kalırsınız. Ve bu düşüncelerin çoğu güçlü insanlar tarafından daha güçlü olmaları, daha çok para kazanmaları için ortaya atılmış saçmalıklardır. Doğduğunuz andan itibaren sizi bunlarla beslerler. Ta ki zihninizde onların size sunduğu düşünceler dışında hiçbir şey kalmayana dek. Bu noktadan sonra da sizi daha fazla yönlendirmeye ihtiyaçları yoktur. Çünkü onların istediğini birisine dönüşmüşsünüzdür. Hisleri olmayan, empati kuramayan, kendi bencilliği dışında kimseyi önemsemeyen ve kötülüğün ve acımasızlığın güçlülük olduğunu düşünen aptallar ordusunun üyesi olmuşsunuzdur. 

İşte ubiquitous assimilation bu durumla alay etmek için söylenen bir terimdir. Günümüz insanlarının her zaman, her yerde her düşünceyi özümseyen/özümsemek zorunda bırakılan ve belki de hayal olarak tutundukları şeylerin dahi kendi hayalleri olmadıklarını ifade eden zekice ama aynı zamanda üzücü bir deyiştir.